Kirpik uzatma serumları zararlı mı? Ünlü dermatologlar riskleri ve faydaları sıraladı
Kirpik uzatma serumları, kadınlar için artık günlük kullanılan ürünler arasına girdi. Kullanımı giderek yaygınlaşan kirpik uzatma serumlarının riskleri ise soru işaretleri oluşturabilir. Ünlü dermatologlar bilmeniz gerekenleri anlattı.
Kirpik uzatma serumları güzellik rutininizin bir parçası ise mutlaka riskli olup olmadığını düşünmüşsünüzdür. Giderek yaygınlaşan bu ürünler vaat ettikleri çarpıcı sonuçlarla dikkat çekerken, faydaları ve zararları da tartışılıyor. Dermatologlara göre kirpik uzatıcı serumlar, bazen beklenmeyen yan etkilere neden olabiliyor. Peki, kullanmayı tamamen bırakmalı mıyız yoksa doğru kullanım ile riskleri en aza indirebilir miyiz? Dermatologların açıkladığı riskler ve faydalar ışığında bilmeniz gerekenler...
KİRPİK BÜYÜTME SERUMU NASIL ETKİ EDİYOR?
Houston, Teksas'ta bulunan Westlake Dermatoloji'den dermatolog Dr. Quynh-Giao Sartor, kirpik büyüme serumlarıyla ilgili önemli bilgiler paylaştı. Piyasada birçok farklı türde kirpik büyütme serumu bulunduğuna dikkat çeken Dr. Sartor, bu ürünlerin çoğunun asıl hedefinin kirpik kıllarının büyümesini ve kalınlığını teşvik etmek olduğunu belirtti. Ayrıca kirpik serumları genellikle sıvı ya da jel biçiminde olduğu için kullanımı son derece basittir. Eyeliner uyguluyormuş gibi kirpik köklerine sürülebilirler.
Sartor'a göre kirpik serumları, içerdikleri E ve C vitaminleri ile biyotin gibi besleyici maddeler sayesinde kirpiklerin sağlığına katkıda bulunuyor. Aynı zamanda büyüme peptidleri de kirpiklerin daha dolgun görünmesini destekliyor. Bu serumlar aslında saçlarımız için kullandığımız besleyici ürünlerle aynı işlevi görüyor çünkü kirpikler de tıpkı saçlar gibi beslenmeye ihtiyaç duyar. Ancak burada önemli olan nokta bu ürünlerin düzenli olarak kullanılmasıdır. Düzensiz kullanım, istenilen faydanın alınmasını engeller ve sonuç hüsran olabilir.
POTANSİYEL YAN ETKİLER SERUMDAKİ İÇERİĞE BAĞLI
MDCS (Medical Dermatology Cosmetic Surgery) bünyesinde Tıbbi Dermatoloji ve Kozmetik Cerrahi alanında hizmet veren Dr. Brendan Camp, kirpik serumları ile ilgili önemli bir uyarıda bulundu. Dr. Camp, kozmetik ürünlerin potansiyel riskler taşıyabileceğini belirtti. Genellikle güvenli kabul edilen bu tür ürünlerin yanlış veya aşırı kullanımının cilt hassasiyetine, göz tahrişine ve hatta alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Ayrıca her çeşit kirpik uzatıcı serumun, kızarıklık, şişkinlik, kaşıntı ve dökülme gibi cilt rahatsızlıklarına yol açma olasılığının olabileceğini belirtti.
PGA'ların yani prostaglandin analoglarının içerdiği serumları kullanırken dikkatli olunmalıdır. Çünkü bu ürünler, nadir durumlarda önemli bir risk taşıyabilir. Bu tür serumlar, Sartor'un "erime" olarak adlandırdığı periorbital hacim kaybına neden olabilir. Bunun yanında pigmentasyon artışı ve iris veya göz kapağı derisinin koyulaşması gibi etkileri de bulunuyor. Eğer ürün doğrudan göze temas ederse göz çevresindeki ciltte gözle görülür bir koyulaşma ve batık bir görünüm de söz konusu olabilir. Yani bu tip ürünlerin kullanımı sırasında potansiyel yan etkileri dikkate alarak uygulamak oldukça önemlidir.
Estetik Cerrahi Dergisi'nde yakın zamanda yayınlanan bir araştırmaya göre, PGA içeren kirpik uzatıcıları kullanan kişiler, prostaglandin ile ilişkili periorbitopati adı verilen bir durum geliştirebilmektedir. Özellikle göz kapaklarında ve yörünge bölgesinde çeşitli değişikliklere yol açabilir. Bunların arasında daha ince ve buruşuk cilt, hatta cildin normalden daha koyu bir renkte olması gibi sonuçlar yer alır. Bu bulgular, kirpik uzatıcıları kullanmayı düşünen kişiler için önemli etkenler olarak değerlendirilebilir.
PGA serumlarının potansiyel yan etkileri genellikle kişinin göz yapısına bağlıdır. Gözlerinizde herhangi bir değişiklik fark ettiyseniz, serum uygulamasından önce durup dikkatlice düşünmeniz gerekiyor. Örneğin, göz kapaklarındaki kan damarları belirginleşir, üst göz kapağı sarkabilir ve göz küresinin altındaki beyaz tabaka daha fazla öne çıkarsa, bunlar tümü olumsuz bir reaksiyonun belirtileri olabilir. Bu tür durumlarla karşılaştığınızda, en doğru yol serum kullanımını hemen durdurmak ve bir uzmana başvurmanız gerekiyor.
PROSTAGLANDİN ANALOGLARI (PGA'LAR) NEDİR?
PGA'lar başlangıçta glokom adı verilen bir göz rahatsızlığını tedavi etmek için üretilmiş bileşiklerdir. PGA'larla tedavi edilen glokom hastalarının önemli bir kısmında kirpik büyümesinde artış yaşandığından, bu bileşikler üzerinde çalışıldı, üretildi ve kirpik büyümesini ve görünümünü uyarmada kullanımları için FDA onayı alındı.
KİRPİK BÜYÜTME SERUMLARINI KULLANMAYI BIRAKMALI MISINIZ?
Camp, kirpik uzatıcı serumları kullanırken son derece bilgili bir tüketici ve potansiyel fayda ve riskler hakkında tamamen bilgi sahibi olsanız da kullanmaya devam etmek ya da bırakmakma kararının kişinin bireysel risk faktörlerine bağlı olduğunu vurguluyor.
Sartor ise kirpik büyütme serumlarını kullanırken doğal göz rengi (açık irisler koyulaşmaya daha yatkındır) veya cilt hassasiyetine dikkat çekiyor. Özellikle PGA'lı olan kirpik uzatıcı serumların kullanmadan önce dikkatlice düşünülmesi gerektiğini söylyüor. Ürünlerin kullanımına karar vermeden önce bir dermatolog, plastik cerrah veya göz doktoru/oküloplastik uzmanı ile görüşmeyi tavsiye ediyor.
KİRPİKLERİNİZİ UZATMANIN DİĞER YOLLARI
Sartor ve Camp, serum kullanmaktan vazgeçmeye karar verdiğinizde kirpiklerinizin uzaması ve güçlü görünmesi için çeşitli yöntemler sunuyor. İki uzmanın ortak önerileri şöyle:
1. PGA içermeyen kirpik büyüme serumlarını keşfetmek
Lash Luxury, The Ordinary Lash Serum vs.
2. Kirpiklerinize özen gösterin
Kirpiklerinizi kuvvetli bir şekilde ovalamaktan veya çekmekten kaçının.
3. Kolayca çıkarılabilen göz ürünlerini seçin
Göz makyajı yaparken, su geçiren maskara ve göz kalemi gibi durulanması kolay ürünleri tercih edin. Su geçirmez ürünlerden ise uzak durmanızda fayda var.
4. Hafif bir makyaj temizleyici kullanın
5. Saç ve tırnak sağlığı için tasarlanmış takviyeleri alın.
6. Yeşil çayı kompres olarak kullanmak gibi doğal yöntem
Camp, yeşil çaydaki antioksidanların kirpik kıllarını, saç büyümesini olumsuz yönde etkileyebilecek serbest oksijen radikallerinin neden olduğu oksidatif stresten korumaya yardımcı olabileceğini söyledi.
Editör : Funda Aydın
