Bin 800 yıllık reçete kanser hastalarına umut oluyor! Bilim insanları antik ilacı modern tıbba uyarladı
Son yıllarda, antik Çin bitkisel ilaçlarının modern tıbbın yan etkilerini hafifletmedeki potansiyeli büyük ilgi görüyor. Bilim insanları, meyan kökü, hurma, şakayık ve takke çiçeği gibi bitkisel bileşenlerden oluşan bir ilaç türettiler ve bu formül antik bir tedavi reçinesine dayanıyor. Küçük çaplı denemelerde, kanser hastalarının tedavilerinde yan etkilerinin gözle görülür derecede azalma olduğu tespit edildi.
Son yıllarda yapılan araştırmalar, antik Çin bitkisel ilaçlarının modern tıbbın yan etkilerini hafifletme potansiyelini ortaya koyuyor. Bu bağlamda, Journal of Gastrointestinal Oncology dergisinde yayımlanan yeni bir çalışma, bu bitkisel tedavilerin kanser tedavilerinin yan etkilerini hafifletmedeki rolünü inceledi. Araştırma, özellikle küçük çaplı bir denemenin sonuçlarına dayanarak, YIV-906 adlı deneysel formülün kanser hastalarında kemoterapi ve radyasyon tedavisinin toksik yan etkilerini azaltabileceğini gösteriyor.
BİN 800 YIL ÖNCE GELİŞTİRİLEN REÇİNEDEN ÜRETİLDİ
YIV-906, Çin'in antik bitkisel ilaç geleneklerine dayanan bir formül ve meyan kökü, hurma, şakayık ve takke çiçeği gibi bitkisel bileşenleri içerir. Bu formül, yaklaşık bin 800 yıl önce geliştirilen ve mide rahatsızlıklarını tedavi eden bir reçineden türetildi. Araştırmacılar, bu bitkisel kombinasyonun modern kanser tedavilerinin yan etkilerini hafifletme potansiyelini araştırdılar.
YAN ETKİLERLE MÜCADELEDE YENİ BİR UMUT
Çalışma, Yale Üniversitesi'nden araştırmacılar tarafından yürütüldü. Yale Tıp Fakültesi'nde farmakoloji profesörü ve araştırmanın eş yazarı Yung-Chi Cheng, "Bu çalışma, YIV-906'nın kemoterapi ve radyasyonun neden olduğu gastrointestinal (GI) toksisitesini azaltmadaki etkinliğinin ilk göstergesidir. İlacın, tedavi etkinliğini artırırken hastanın yaşam kalitesini iyileştirme potansiyelini de ortaya koymaktadır" dedi. Cheng, ilacın bu yan etkilerle mücadelede yeni bir umut sunduğunu ifade ediyor.
SAĞKALIM ORANI YÜZDE 82
Araştırmanın 2. fazı, dört yıl süren bir çalışma sürecini kapsıyor. Bu süreçte, 24 hastaya ameliyat öncesi kemoterapi ve radyoterapi ile birlikte YIV-906 kapsülleri verildi. Sonuçlar, ameliyat sırasında hastaların yaklaşık yüzde 17’sinin kanser tedavisine tam veya tama yakın yanıt verdiğini ve beş yıllık genel sağkalım oranının yüzde 82 olduğunu gösterdi. Ayrıca, hastalar arasında sadece iki şiddetli ishal vakası bildirildi. YIV-906'nın, ishal, yorgunluk ve mide bulantısı gibi yan etkileri hafifletmek için tasarlandığı belirtiliyor.
HASTALAR TARAFINDAN KULLANIMI KOLAY
Yale Üniversitesi'nden terapötik radyoloji ve kadın doğum, üreme bilimleri profesörü olan kıdemli araştırmacı Dr. Susan Higgins, "İlaçla ilişkili ciddi bir toksisiteye rastlamadık ve hastalar ilacı hap formunda almayı çok kolay ve tolere edilebilir buldular" dedi. Higgins’in açıklamaları, ilacın hem güvenli hem de hastalar tarafından iyi tolere edildiğini vurgulamaktadır.
MODERN TIBBIN ÖNEMLİ PARÇASI OLABİLİR
Araştırmanın sonuçları, YIV-906'nın pelvik kanser gibi diğer kanser türlerine sahip hastalarda daha geniş çapta test edilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Araştırmacılar, YIV-906'nın hem kemoterapi hem de radyoterapinin daha yüksek dozlarına dayanabilme potansiyelinin, kanser tedavilerinin daha etkili olabileceğini ekliyorlar. Bu, kanser tedavilerinin yan etkilerini azaltmak için kullanılan bu antik bitkisel ilacın, modern tıbbın önemli bir parçası haline gelme potansiyelini gösteriyor.
Not: Bu yazı, Journal of Gastrointestinal Oncology dergisinde yayınlanan ve nesnel veriler ile deneysel formüle dayanan bilimsel bir araştırmanın özetidir. Kanser tedavisine yönelik süreçte doktorunuzla birlikte hareket etmelisiniz.
Editör : Fatma Zeybek
