Tanyeli yeşillikler içindeki evinin kapılarını kameralara açtı
Bu hafta Evrim Akın, dansa yıllarını adamış ünlü oryantal Tanyeli'nin evine konuk oldu. Tanyeli, sade ve şık evinde, hem evinin hem de yüreğinin kapılarını izleyicilere açtı.
"Evrim Akın ile Ev Gezmesi"nin son konuğu, Avustralya'daki evini kapatıp pankreas kanserine yakalandıktan sonra Türkiye'ye yerleşen Tanyeli oldu.
Hastalığından önce Avustralya'da yaşayan Tanyeli, kansere yakalandıktan sonra Avustralya'daki evini kapatıp Türkiye'deki evine yerleşmişti.
2000'lerin başında oturduğu siteye yıllar sonra geri dönen Tanyeli, evinin pozitif enerjisine inanıyor.
Salonda, sade ancak bir o kadar şık bir dekorasyon tercih edilmiş; çiçekler ve renkli objeler dikkat çekiyor.
Gri ve bej tonlarını evinde tercih eden Tanyeli, kış aylarında şömine başında keyif yapıyor.
Ünlü oryantal, mavi tonlarının hakim olduğu mutfağında fırsat buldukça zaman geçiriyor ve yemek yapıyor.
TANYELİ KONUŞTU, SUNUCU GÖZYAŞLARINA BOĞULDU
Kanser tedavisi sürecinde olan ünlü oryantal Tanyeli, geçtğimiz günlerde Müge Dağıstanlı ve Yelda Kırçuval'ın sunumuyla yayınlanan 'Aramızda Kalmasın' programına katıldı.
Programda, Tanyeli, sağlık sorunlarına rağmen umutla hayata bağlı olduğunu vurgulayarak kendisine destek olanlara teşekkür etti. Ayrıca, sağlık mücadelesi verdiğini ve yeni tedavilere başvurduğunu dile getirdi.
İşte Tanyeli'nin açıklamaları:
"Hayatta hiçbir sınav için başlarına gelmeden çok kolay şeyler söylemesinler. Ağrım sızım yoksa pencereden güneş gördüğüm anda dışarı çıkıyorum. Bir şeyler yapabilmek beni mutlu ediyor. Niye her şeyden umudunu kesmiş bir insan olmamı bekliyorsunuz benden? Sağlık Bakanlığı da sahip çıktı bana. Allah razı olsun devletimizden, hükümetimizden. Allah razı olsun dostlarımdan. Bana maddi ve manevi destek çıktılar. Yapılmamış şeylere değil yapılanlara odaklıyım. Hakan Altun geldi annesi hastayken. Zara geldi dört saat sahnede kaldı.
Hastalığım arter damar ve toplar damarın da içinde olduğu için benim için ameliyat aşaması kapanmış durumda. Ama Allah'tan neyi istesem o oluyor galiba; çünkü ameliyat olmaktan en başından beri korkuyordum. Türkiye ve yurtdışında gelişen tedavi, yeni ilaç, ne varsa her şeye bakıyorum. Küba'ya önceden gittim, damarlarım bu duruma gelmemişti. O zaman da ameliyat sıkıntılıydı ama imkansız değildi. Şu anda imkansız.
Ancak bir tedavi görürsem ve bu tedaviye cevap verirsem, damarlarda küçülme olursa ameliyat olabilir. Ki ben sekiz aydır tedavi görüyorum, hiçbir küçülme olmadı. Ama iyi tarafını da söyleyeyim, hastalığım hiç yayılmadı. Benim için çok büyük bir şey. Küba'ya gittiğim dönem akrep zehri vermişlerdi bana. Dil altına günde beş kez damlatılan bir şey. Bu hafta Türkiye'de yeni bir tedaviye başlayacağım. Doktorum şu anda acil bir tedaviye başlamam gerektiğini ve zamanla yarıştığımı söylüyor. Allah ne derse o olur. Moralim çok yüksek. Gün içinde serum alıyorum. Kalkıyorum, hayatın içine karışıyorum. Bu hastalığın bile bir hikmeti var üzerimizde. Allah dağına göre kar verirmiş. Benim de burnum kaf dağındaydı, şimdi yere sürtüyorum.
Ben hayaller kuruyorum, yurtdışında ev alacağım diyorum mesela. Bu hayallerle yaşıyorum. "Bana 'Öleceksin' diye yorum yapmış biri. Sana bir haberim var; hepimiz öleceğiz. Biri, 'Ben hasta olduğuna inanmıyorum, reklam yapıyor' demiş. Bazen cevap yazıyorum bu yorumlara, sonra vazgeçiyorum. Çocuklarımdan, eşimden Allah razı olsun. El insanı bana koşarken yardım etmeyen akrabalarım var. Miras kaldı mesela, bu bir haktır. Ben hastayım, kendimde değilim. Yardımcı olmayıp onun bile üstünü kapattılar. Elin yaptığını kendi kanın, canın yapmayınca üzülüyor insan. Allah kimseye benim yaşattığımı yaşatmasın. Sizin aracılığınızla mesaj veriyorum: Ben çalışmak istiyorum, üretmek istiyorum. Paramı kendim kazanmak istiyorum. Hazır elim ayağım tutuyorken bir arayışa girdim."
Tanyeli'nin açıklamalarından sonra stüdyoda duygusal anlar yaşandı. Gözyaşlarını tutamayan sunucu Yelda Kırçuval, "Senin hayatın içine karışıyor olmanı eleştirenlere yazıklar olsun. Bu durumu çeken bilir, yaşayan bilir. Tanyeli'yi çok iyi anlıyorum. Bugün Müge'ye, 'Ben bu yayında çok sağlıklı konuşamayabilirim çünkü çok hassas bir konu benim için' dedim. Çok detaya girmeyeceğim ama 12 yıl önce yaşadığım bir şey benim de. Doktorum bana, 'Yelda kimse ile görüşmeyeceksin, evde izole yaşayacaksın' demişti. Ben tam tersi, hayatın içindeydim. Uzaktan konuşmak, yargılamak çok kolay! Yapmayın. Bu hastalığın yaşattığı şeyi bilemezsiniz. Bir dakika sonra ne yaşanacağının garantisi yok" ifadelerini kullandı."
Editör : Elif Demirtaş Bilir
