ABD'de çarpıcı araştırma: Kadınların kalp ameliyatlarında eksik müdahale oranlara yansıdı
Güncel bir bilimsel araştırma, kadın kalp hastalarının ameliyatında yaşanan ek sorunlarına müdahale oranının erkeklere göre daha düşük olduğunu ortaya koydu. Kadınlar yeterince tedavi edilmediği için kısa sürede yeniden ameliyat olmak zorunda kalıyor.
Kalp ameliyatı sırasında cerrahlar hastada başka bir sorun bulabiliyorlar. Ne gördüklerine bağlı olarak, cerrahi ekip aynı ameliyat sırasında ikincil duruma da müdahale edebiliyor. Bunlara bazen eş zamanlı prosedürler de denir.
Ancak Michigan Medicine tarafından yürütülen iki araştırma, kalp ameliyatı geçiren kadın hastaların, yönergelerde belirtildiği gibi ameliyat sırasında ikincil rahatsızlıklarının düzeltilme olasılığının daha düşük olduğunu buldu.
Her iki makalenin de baş yazarı ve Michigan Üniversitesi Sağlık Fakültesi'nde entegre torasik cerrahi asistanı olan Dr. Catherine M. Wagner, "Tıbbi tedaviden transkateter ve cerrahi prosedürlere kadar kardiyovasküler bakım yelpazesinde kadınların yeterince tedavi edilmediğine dair giderek artan kanıtlar var" diye konuştu.
Wagner yapılan çalışmaların mevcut eşitsizlikleri azaltacak şekilde kılavuzda önerilen bakımı iyileştirme fırsatlarını vurguladığını söyledi.
ERKEKLERDE YÜZDE 67, KADINLARDA 59
İlk çalışmada, Michigan'daki yaklaşık üç düzine hastanede kalp, bypass veya aort kapak replasmanı ameliyatı geçiren atriyal fibrilasyonlu (Afib) 5 binden fazla hasta incelendi.
Afib, tedavi edilmezse felce neden olabilen bir kalp ritim bozukluğu. Rehberler, kalp ameliyatı sırasında Afib'in onarılmasını önerir. Ancak, demografik özellikler ve komorbiditeler gibi faktörler dikkate alındığında, kadın hastaların ameliyat sırasında Afib'in düzeltilme olasılığı yüzde 26 daha düşük çıktı.
Toplamda, erkek hastaların yüzde 67'si eşzamanlı Afib prosedürü alırken, kadınlarda bu oran yüzde 59 olarak gerçekleşti. Afib, kalp cerrahisi hastaları arasında en yaygın komorbiditelerden biridir ve kadınlar, Afib komplikasyonlarını, özellikle de felci, daha fazla yaşama eğilimindedir.
İKİNCİ ÇALIŞMA: MİTRAL KAPAK CERRAHİSİ
İkinci çalışmada ise Wagner liderliğindeki bir ekip, mitral kapak cerrahisi geçiren yaklaşık 400 kişiyi inceledi. Bu hastalar, ameliyat sırasında orta ila şiddetli trikuspid kapak kaçaklarına sahipti.
Araştırma, kadınların mitral ameliyatları sırasında trikuspid kapak onarımı alma olasılığının erkeklere göre yüzde 52 daha düşük olduğunu ortaya koydu.
Erkek hastaların üçte ikisi bu onarımı alırken, kadınlarda bu oran yüzde 57'de kaldı. Araştırmacılar ayrıca kadın hastaların, erkeklere göre daha fazla şiddetli trikuspid yetersizliğe veya dört yıla kadar kapakla ilgili yeniden ameliyat gereksinimine sahip olduğunu buldular.
NEDEN EŞİTSİZLİKLER VAR?
Çalışmanın yazarları, kadınların daha yüksek risk altında olduğuna yönelik bir algı bulunduğunu, bunun da düşük oranlara etki etmiş olabileceğini düşünüyor. Ancak bu çalışmadaki kadın hastaların, erkeklere göre daha düşük ölüm riski tahmini bulunduğu da eklendi.
Michigan Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde kalp cerrahisi yardımcı doçenti olan kıdemli yazar Dr. Robert B. Hawkins, "Bu durumu daha iyi anlamak ve kadın hastaların bu önerilen tedaviyi almalarını engelleyen bariyerleri araştırmamız gerekiyor" dedi.
GELECEKTE NE YAPILABİLİR?
Michigan Tıp Fakültesi'nde kalp cerrahisi profesörü ve kıdemli yazar Dr. Steven F. Bolling ise, eşitlikçi bakımın önemine vurgu yaparak, "Bu tür bir çaba, herkes için bakımı iyileştirmek adına önemli bir sonraki adımdır" diye konuştu.
Makalenin başyazarı Dr. Wagner de eşzamanlı prosedürlerin sigortacılar ve ulusal kalp cerrahisi dernekleri için gelecekteki kalite ölçütleri olarak hizmet edebileceğini söyledi. Kalp cerrahisinin, yüksek kaliteli bakımın ölçümü ve sunumunda öncülük ettiğini belirten Wagner, "Bir sonraki adım, bu tür bakımın eşitliğini sağlamaktır. Çalışmamız, kadınların kalp ameliyatı geçirdiği durumlarda bakımı iyileştirme ve bu yüksek riskli ameliyatlardan maksimum fayda sağlama fırsatını vurguluyor" diye ekledi.
Bu içerik www.michiganmedicine.org sitesinden tercüme edilmiştir.
Editör : Fatma Zeybek
