Beyni koruyan ve bilişsel fonksiyonları iyileştiren sarımsak ve zencefili ikilisinin 7 faydası
Geleneksel tıpta uzun yıllardır kullanılan sarımsa ve zencefil, sadece yemeklerimize lezzet katarak değil aynı zamanda vücudumuz için birçok olumlu etkiye sahip. Sarımsak ve zencefilin sindirim sisteminden bağışıklık sistemi güçlendirmeye kadar pek çok alanda faydası da bulunuyor. İşte vücudunuza iyi gelecek sarımsak ve zencefilin 7 faydası:
Sarımsak ve zencefil ikilisinin insan sağlığına olan faydaları saymakla bitmez. Hem lezzetli tatlarıyla yemeklere farklı bir aroma katan hem de sağlık açısından oldukça faydalı olan iki besin, yıllardır yapılan araştırmalara göre doğal antibiyotik etkisiyle de dikkat çekiyor. Bu yüzden sarımsak ve zencefili mutfağınızdan eksik etmemelisiniz. Sağlık dolu bir yaşam için zencefil ve sarımsak ikilisinin 7 faydasını sizler için listeledik.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİREN SARIMSAK VE ZENCEFİL 7 FAYDASI
İşte sarımsak ve zencefilin insan vücuduna sağladığı 7 faydası:
1- Vücuttaki inflamasyonlara karşı faydalar sağlar.
Sarımsak ve zencefil, inflamasyonları azaltmak konusunda etkili olan doğal yöntemdir. Bedenimizin savunma mekanizması olan inflamasyon, sağlığımızı korumak için gereklidir. Bu durum kronikleştiğinde ciddi sorunlara yol açabilir. Kalp hastalıkları ve bazı kanser türleri gibi önemli sağlık problemleriyle ilişkilendirilen durumu kontrol altına almanın yollarından biri de sarımsak ve zencefilin düzenli tüketimidir.
İkisi de inflamasyon karşıtı özelliklere sahip olup, bu özelliklerini farklı hazırlanma şekilleriyle ortaya koyarlar. Sarımsağın organik kükürt bileşenleri, özellikle inflamasyonla savaşmada etkilidir. Diğer yandan zencefilde bulunan gingeroller ve shogaollar gibi fenolik bileşenler de vücuttaki inflamasyonla mücadelede önemli rol oynar. Yapılan çeşitli çalışmalar da sarımsak ve zencefilin anti-inflamatuar etkilerini desteklemektedir. Bu nedenle, günlük beslenme düzeninde bu değerli bitkilerin yer verilmesi, genel sağlık açısından faydalı olabilir.
2- Vücuttaki oluşan stres seviyesini azaltır.
Reaktif oksijen türleri, bedenimizin savunma mekanizmasını aşarak oksidatif stresin oluşmasına neden olabilir. Bu durumda antioksidan enzimler devreye girer ve oksidatif stresi dengelemeye çalışır. Bazen bu sistem yetersiz kalabilir ve hücre hasarına yol açabilir. 2008 ve 2015 yılları arasında yapılan araştırmalar sonucunda sarımsak ve zencefil gibi doğal besinlerin oksidatif stres işaretçilerini azaltmada etkili olduğu bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır.
2020 yılında gerçekleştirilen bir araştırmada, Alzheimer hastalığına sahip fareler üzerinde yapılan çalışma, sarımsak, zencefil ve çili biber ekstresinin kombinasyonunun savunma enzimlerinin seviyelerini arttırdığını ortaya koydu. Bu sonuçlar, doğal besin takviyelerinin Alzheimer hastalığının etkileri üzerinde olumlu bir etkiye sahip olabileceğini göstermektedir.
3- Düzenli tüketildiğinde beyin fonksiyonlarını korurken bilişsel fonksiyonlarını da iyileştirir.
Son araştırmalar, sarımsak tozunun hafızayı ve dikkati iyileştirebileceğini ortaya koyuyor. Bu etkili bitki, organik kükürt bileşenleri sayesinde sinir hücresi inflamasyonu ve dejenerasyonunu önleyebilir. Ayrıca zencefilin de bilişsel faydaları olduğu biliniyor. 2011 yılında yapılan bir çalışma, günde 400-800 mg arasında zencefil ekstresi tüketen sağlıklı kadınların bilişsel performanslarının plasebo grubuna göre daha yüksek olduğunu gösterdi.
4- Kalp hastalığı riskini azalttır.
Son çalışmalar, sarımsak ve zencefilin kalp sağlığını korumada önemli rol oynadığını ortaya koyuyor. Her ikisi de yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve yüksek kan şekeri gibi kalp hastalığı risk faktörlerini azaltmada etkili olabilir. Günlük beslenme düzeninize bu güçlü bitkileri eklemek, kalp sağlığınızı destekleyebilir ve koruyucu bir etki sağlayabilir.
Sarımsağın sağlık üzerindeki olumlu etkileriyle ilgili yapılan çalışmalar oldukça önemli sonuçlar ortaya koyuyor. 2014 yılında yapılan bir değerlendirmede sarımsak tozunun kötü kolesterol seviyelerini düşürdüğü ve aynı zamanda açlık kan şekeri ile tansiyon üzerinde olumlu etkileri olduğu belirtilmiştir. Ayrıca diğer araştırmalarda da sarımsağın tansiyon, kan şekeri ve kolesterolü dengelemede etkili olduğu ve damar tıkanıklığını engelleyebildiği gözlemlenmiştir.
5- Diyabet hastalarının kan şekeri seviyesini dengeler.
Tip-2 diyabeti olan 103 kişinin katıldığı 2020 yılındaki bir çalışmada, katılımcılara 90 gün boyunca günlük olarak 1.2 gram zencefil takviyesi verilmiş. Araştırma sonuçlarına göre, zencefil takviyesi alan bireylerde kan şekeri ve toplam kolesterol düzeylerinde plasebo grubuna kıyasla belirgin iyileşmeler gözlemlenmiş. Bu bulgular, zencefilin tip-2 diyabet ve kolesterol kontrolü üzerinde olumlu etkileri olabileceğini ortaya koymaktadır.
6- Pankreas, prostat ve meme kanseri gibi çeşitli kanser üzerinde etkili görülür.
Son araştırmalar, sarımsak ve zencefil gibi besinlerin kanserle mücadelede önemli bir rol oynayabileceğini gösteriyor. Bu güçlü bitkilerin anti-inflamatuar ve antioksidan özellikleri sayesinde hücre hasarını engelleyerek vücudu koruyabildiği düşünülüyor. Özellikle sarımsağı daha fazla tüketen bireylerin kolorektal kansere yakalanma riskinin azaldığı belirtiliyor. Sağlıklı bir beslenme planı içerisinde düzenli olarak sarımsak ve zencefili kullanmak, kanserle savaşta doğal bir destek sağlayabilir.
Sarımsak ve zencefilin kanser tedavisinde mucizevi etkileri olsa da, bu sonuçların doktorunuz tarafından onaylanmadan kullanılmaması gerektiğini vurgulamak önemlidir. Kanser hastalarının bu besinleri tüketmeden önce mutlaka uzmanlarıyla konuşmaları gerekir.
7- Sarımsak ve zencefil içerdikleri antioksidanlar sayesinde serbest radikallerle savaşarak hücreleri korur ve bağışıklık sistemini destekler.
Sarımsak ve zencefil, içerdikleri güçlü inflamasyon karşıtı, antioksidan, antiviral ve antimikrobiyal etkiler sayesinde sağlık dostu gıdalar arasında önemli bir yer tutarlar. Bu iki doğal hazineyi beslenme düzeninize dâhil ederek bağışıklık sisteminizi destekleyebilir ve daha sağlıklı bir yaşam sürebilirsiniz.
Sarımsağı özel kılan maddelerden biri olan allicin, bağışıklık hücrelerinin aktivitesini artırabilir. Aynı zamanda diallyl sülfit, inflamatuar proteinlerin ortaya çıkmasını engelleyerek vücudunuzun hastalıklara karşı direncini artırabilir.
Editör : Funda Aydın
